
Çocuklarda Disleksi Belirtileri
Mart 6, 2023
Disleksi Belirtileri Nelerdir?
Mart 14, 2023Disleksi, nörobiyolojik temelli bir özel öğrenme güçlüğüdür. Ülkemizde de sıklıkla görülen disleksi, neredeyse her sınıfta ve okulda yaşanmaktadır. Disleksi; okul öncesi, ilkokul, lise, üniversite ve yetişkinler olmak üzere farklı yaş gruplarında gözlenmektedir. Disleksi, genellikle ilkokul döneminde tespit edilmektedir. Otizm, Asperger Sendromu ya da DEHB gibi diğer teşhislerin aksine disleksi yaşayan kişilerin zekâları normal veya normal üstü düzeydedir. Disleksi, okuma güçlüğünün ön plana çıktığı bir güçlüktür. Farklı gruplarda ve şekillerde görülebilen disleksinin, genellikle çevresel etmenlerden ziyade genetik olarak aktarılan bir durum olduğu bilinmektedir. Okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde yapılan müdahalelerle disleksi büyük oranda çözülebilir. Bir diğer deyişle çocuklar alacakları özel eğitimler sayesinde tamamen iyileşebilirler.
Görüldüğü gibi disleksi olarak ifade edilen özel öğrenme güçlüğü, tedavi edilebilir bir güçlüktür. Doğru teşhis ve tedavi ile birlikte eğitim süreci sonrasında çocuklar yetişkinlik dönemlerini sağlıklı bir şekilde geçirebilirler. Bugün dünyaca tanınan Albert Einstein, Leonardo Da Vinci, Michelangelo gibi pek çok büyük isim ilkokul çağlarında disleksi ile mücadele etmiş isimlerdir. Disleksiye ilişkin müdahaleler, giderilmesi gereken bir eksiklikten ziyade zihnin yeniden yapılandırılması sürecini ifade etmektedir. Bu süreçte kişiye özel eğitimler sayesinde özellikle erken çocukluk döneminde süreç nitelikli bir şekilde iyileştirilebilir. Çocuklarında disleksi olduğu haberini alan ebeveynler korkmak yerine iyi bir eğitime odaklanarak bu durumu kolay bir şekilde atlatabilirler.
Disleksi Özellikleri
Disleksi yaşayan çocuklarda herhangi bir zekâ geriliği söz konusu değildir. Zekâsı normal ya da normal üstü düzeyde olan kişilerde sıklıkla görülen bu güçlükte, fiziksel olarak da bir anomali görülmemektedir. Disleksi yaşayan bireylerde genellikle okuma, yazma, matematik, kendini ifade etme, düşünme, zaman ve mekânda yönelme alanlarından birinde ya da birkaçında sorunlar görülebilir. Örneğin birbirine benzer ve yakın harfleri karıştırma gibi durumlar söz konusu olabilir ki “b” ve “d” harflerini karıştırmak ya da “p” gibi benzer harfleri birbirine karıştırmak gözlemlenen problemler arasında yer alır. Bu sıklıkla karşılaşılan bir problem olsa da okuma esnasında disleksi belirtilerini ifade eden birçok alan mevcuttur. Disleksiye sahip bireyler, konuşma esnasında anlayabildikleri kelime ve sesleri yazmada zorluk çekebilirler. Disleksi yaşayan bireyler, okuma esnasında kelimeleri ve harfleri bir şeye benzetmekte ve anlam vermekte zorlanabilirler. Beynin sağ ve sol lobu arasındaki ilişkiye ve beynin yapısına bakıldığında, disleksi yaşayan bireylerin beyin yapısında farklılıklar gözlemlenebilir. Buna ek olarak disleksi yaşayan çocuklarda çok yavaş ya da çok hızlı konuşma gibi durumlar göze çarpabilir. Beyin fonksiyonlarındaki bu farklılıklar özellikle motor hareketler konusuna da etki edebilmektedir.
Disleksi Türleri Nelerdir?
DSM (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanmış, mental bozuklukların tanılanması konusunda psikolog-psikiyatristlerin kullandığı bir kaynaktır. Dünya genelinde zihinsel ve psikolojik tanılar için kullanılan bu kaynakta, disleksi altı farklı grupta sınıflandırılır;
Fonolojik Disleksi: Bu disleksi türünde kişiler bazı kelimeleri seslendirmede zorluk çekebilir. Disleksinin bu türünde işitselden daha çok görsel işleme sorunu ön plana çıkar.
Yüzeysel Disleksi: Sözcüklerin tanınması ve yazılmasında zorluk çekilen türüdür.
Görsel disleksi: Görsel problemlerden (fiziksel nedenlere bağlı) veya görsel işleme bozukluklarından (bilişsel / nörolojik nedenler) kaynaklanan okumada güçlük çekilmesidir.
Birincil Disleksi: Disleksinin en yaygın türüdür. Beynin sol beyin kabuğu (serebral korteks) tarafında gerçekleşen işlevsel bir bozukluktur.
İkincil (Gelişimsel) Disleksi: İkincil disleksi, fetal gelişimin erken aşamalarında beyin gelişiminde yaşanan problemlerden kaynaklanır. Gelişimsel disleksi, çocuğun büyümesiyle birlikte azalabilir.
Travma Disleksisi: Yetişkin veya çocuklarda, travma veya hastalık nedeniyle beyinde meydana gelen hasara bağlı gelişir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü Türleri:
Okuma Bozukluğu (Disleksi)
Disleksi’de görülen belirtiler farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Kişi, ses ve harfleri doğru ilişkilendiremez. Disfonetik olarak tanımlanan bu okuma bozukluğu daha çok harf-ses ilişkisi arasındaki bağı kurma konusunda değerlendirilir. Diseidetik öğrenme bozukluğunda birey kelimeleri bir bütün olarak ifade edemez. Bunun yerine heceleyerek ya da tek tek harfleri seslendirme yolu ile okur. Aşağı-yukarı ve sağ-sol gibi birbirine yakın kavramları karıştırabilmeleri de belirgin özellikler arasında yer alır.
Disleksisi olan bir birey, konuşma seslerini tanısa bile, bunların harfler ya da kelimeler ile olan ilişkilerini öğrenmede zorluk çeker. Genellikle okuma bozukluğu şeklinde gözlemlenen disleksi, aynı zamanda dikkat ve hafızayı da etkileyebilir ve beynin dili işleyen bölgelerini etkiler.
Okuma bozukluğu olarak nitelendirilen disleksinin teşhisinde öncesinde çocukların konuşmaya geç başlama, kendini ifade edememe ve ince motor davranışlarında yolunda gitmeyen hareketler söz konusu olabilir.
Aritmetik Bozukluk (Diskalkuli)
Özgül öğrenme güçlüğü tanımlarında sınıflandırılan diskalkuli, aritmetik bozukluk, sayısal ilişkilerin kavranmasında zorlanma, hesaplama, sayıların semboller ile olan ilişkisini kavramada güçlük çekme gibi belirtilerle ortaya çıkan bir bozukluktur. Aritmetik bozukluğa sahip çocuklar sözlü olarak işlem yapabilmelerine karşın yazılı olarak bu işlemleri gerçekleştirme konusunda sıkıntı yaşayabilirler. Ya da doğrudan soyut alanda bulunan matematik kavramları ile hiçbir şekilde ilişki kuramayabilirler. Kavrama konusunda farklı bir algı mevcut olduğundan, diskalkuliye sahip bireylerin, sayıları ve matematiksel sembolleri çoğunlukla ters, farklı yöne bakacak şekilde ve yaygın kullanımdan farklı, şekli bozuk şekillerde ortaya koyabildikleri gözlemlenmiştir.
Yazılı Anlatım Bozukluğu (Disgrafi)
Çocukların yaşıtlarına göre yavaş, yanlış ve düzensiz yazmasıdır. Dil öğrenim süreçlerinde, yazı en son öğrenilen aşamadır. Çocuklar öncelikle kelimeleri duyarlar, sonra konuşmaya başlarlar ve en son yazı aşamasına gelirler. Burada çocuklar yanlış kalem tutma, harfleri yanlış yazma gibi durumları ortaya çıkarabilirler. Yazarken harf atlamak, kelimeler arası boşluk bırakmamak, kelimeler içerisinde heceler arasında boşluk bırakmamak, yazarken ‘b’ ile ‘d’ harflerini karıştırmak en sık görülen disgrafi belirtileridir. Yazı, en son kazanılan dilsel yeti olduğundan, disgrafi, özgül öğrenme güçlüğünde en çok sorun yaşanılan türlerden biridir.
Disleksi Belirtileri
Dislekside çeşitli belirtiler görülmektedir. Disleksi yaşayan bireyler arasında yaş grubuna göre belirtiler değişiklik gösterebilir. Ancak klasikleşmiş bazı belirtiler mevcuttur. Genel olarak disleksiye yatkınlığı olan ve teşhis konulmuş çocuklarda aşağıdaki durumlar gözlemlenebilir;
- Konuşmada gecikme
- Birbirine yakın heceli sesleri birbirine karıştırma
- Sağ ve solu ayırt edememe
- Zaman ve yön kavramlarını karıştırma
- Alfabeyi öğrenmede zorluk
- Okumayı geç öğrenme
- Kalemi kötü tutma ve dağınık yazma
- Yavaş ve hatalı okuma
- d ile b harfini, p ile b harflerini birbirine karıştırma
- Okuduğunu anlamada zorluk
- Okumada harflerin sırasını karıştırma
- Yazı yazarken sayfayı düzensiz kullanma
Disleksi Tedavisi Nedir? Disleksi Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Disleksinin tedavisi, ilaç kullanımı ile gerçekleşmemektedir. Disleksi, doğru bir teşhis ile birlikte kişiye özel hazırlanan bir müdahale programı ile iyileştirilerek çözüm sağlanabilir. Disleksiye sahip bireylerin özellikle ilkokul çağında teşhis alması, iyileşme sürecinin gerçekleşmesi konusunda oldukça önemlidir. İlerleyen yaşlarda fark edilen dislektik bozukluklar için tedavi zor ve yanıt alması güç bir durum olabilir. Ancak erken yaşlarda konulan teşhis ile çocukların topluma ve hayata başarılı bir şekilde karışması sağlanır. Öğrenme bozukluğu kendi kendine düzelebilen bir durum değildir. Bu nedenle çocuklarınızda ya da yakınlarınızda disleksi teşhisi varsa mutlaka bir uzmandan destek almanız gerekir.